Sosyal Medya Bağımlılığı

Sosyal Medya Bağımlılığı

 

Sosyal Medya Bağımlılığı | Belirtileri Nelerdir? | Terapi Süreci 

Sosyal Medya Bağımlılığı

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte internet kullanımı günden güne hızlı şekilde artmaktadır. Özellikle gençler arasında internet kullanımı çok yaygın hale gelmiştir. İnternet kullanımı en fazla tercih edildiği alan sosyal medyadır.  Sosyal medya haber, iletişim, eğitim, bilgi paylaşımı, arkadaş takibi gibi farklı alanlarda ilgi çekmektedir. Sosyal medya insanlara düşüncelerini ve edinimlerini paylaşabilecekleri geniş bir alan sunmaktadır. Aynı zamanda sosyal medya, insanların zamanını eğlence anlamında geçirmelerinden, alışveriş yapmak istemelerine kadar çok yönlü etkilemektedir. İnternet kullanımı ile veriler küresel boyutta kitlelere yayılabilmektedir. İnternet aynı zamanda kamu alanında ve özel alanlarda sosyal etkileşim için bir imkan sağlamaktadır. Günümüzün sanal ortam kullanıcıları tarafından adeta bir bağımlılık haline gelen sosyal medya kullanımı, her kültürden ve her kesimden geniş kitlelerin, sosyal taleplerine cevap vermesinin yanı sıra, bu ortama eleştiride bulunanların hedefinde yer almaktadır. Her yaştan insan için eğlence ve boş zaman geçirme aracı olarak kullanılan sosyal medyanın aşırı kullanımı, sosyal medya bağımlılığı olarak tanımlanmaktadır. [caption id="" align="aligncenter" width="535"]Sosyal Medya Bağımlılığı | Şişli Terapi Enstitüsü | Beşiktaş | Psikolog Sosyal Medya Bağımlılığı[/caption]

Belirtileri Nelerdir?

  • Sürekli çevrimiçi olma isteği,
  • Sosyal medya araçlarının yoğun olarak kullanımı,
  • Sosyal ortamlarda bile sosyal ağlara odaklanma,
  • Yüz yüze iletişim kurmaktan uzaklaşma,
  • Gündelik hayatın ve sosyal ilişkilerin zedelenmesi,
  • İnternet bağlantısı olmadığında ya da sosyal medyadan uzak kalınca huzursuz ve yoksunluk hissetme,
  • Yaşamın her anını ve tüm aktiviteleri sosyal ağlarda paylaşma isteği,
  • Sosyal medyada takip edilen kişilerle kendi hayatını karşılaştırma dürtüsü.
Bireylerde bu belirtilerden birkaçının gözlemlenmesi ve özellikle sosyal medyadan uzak kalındığında yaşanan yoksunluk duygusu, sosyal medya bağımlılığına işaret edebileceği gibi bunun tedavi edilebilir bir sorun olduğu bilinmelidir. Sosyal medyanın tüm kötü yanlarının rağmen iyi yanları olduğu yok sayılmamalıdır. Sosyal medya insanlar için önemli bir haber ve bilgi alma veya bilgiyi yayma aracı olarak kullanılmaktadır. Her şeyde olduğu gibi sosyal medyanın aşırı kullanımı bir sorun olarak değerlendirilmektedir. Bu sorunun boyutu ise, bireysel önlemler almaya ya da profesyonel yardım almaya kadar gidebilir. Sosyal Medya Bağımlılığının Sağlık Riskleri
  • Konsantrasyon sorunları ve uyku problemleri
  • İşte veya okulda düşük performans
  • Yakın kişiler arası ilişkilerdeki sorunlar
  • Daha az yemek
  • Olumsuz düşüncelere dalmak
  • Düşük beden imajı
  • Daha az fiziksel aktivite ve hormon dengesizliği
  • Kilo almak
  • Para harcamak
  • Kaygı bozukluğu
  • Depresyon
  • Artan kan basıncı/hipertansiyon
  • Duygusal istikrarsızlık

    Sosyal Medya Bağımlılığında Terapi Süreci

    • Öncelikle gerçekten bir sosyal medya bağımlısı olup olmadığınızı belirlemek için yukarıdaki belirtileri iyi irdelemek gerekir. Daha sonra sosyal medya bağımlısı olduğunuzu düşünüyorsanız kurtulma yolundaki ilk adımı süreç içinde kendinizi fark ederek zaten atmış oluyorsunuz. Fakat insanın kendi kendine bir bağımlılığı fark etmesi çok uzun zaman alabileceği için yakınlarınızdaki kişilere sorular yöneltebilirsiniz, sence ben ne kadar sıklıkla telefonu elime alıyorum, sohbetlerimde sosyal medyada olan haberlerden ya da insanlardan bahsedip duruyor muyum, fotoğraf paylaştığım zaman beğeni sayısına bakarken içimde bir endişe görüyor musun tarzında sorular yöneltebilirsiniz.
    • Sosyal medya bildirimlerinin ve konuşma gruplarınızı belirli bir saatten sonra sessiz moda alarak kullanın
    • Telefonda ana ekranda sosyal medya bildirimlerinin görünürlüğünü kapatın.
    • Gün içerisinde sosyal medyaya bakma zamanını belirleyin. Bu günde 30 dakikayı geçmemeli gibi süre sınırı koymak kendinizi kontrol edebilmenizi destekler. Örneğin, öğlen 15 dakika, gece 15 dakika olabilir ve kendinize verdiğiniz süre dolduğunda mutlaka kapatın.
    • Birileriyle iletişimi yazılı olarak değil, sözel olarak yapmaya çalışın. Yani birisiyle konuşmanız gereken bir şey varsa telefon açın ya da yüz yüze görüşün.
    • Spor yapmak, kitap okumak gibi beğeneceğiniz aktivitelere zaman ayırın. Gün içerisinde yapacağınız aktiviteleri programlamak sınırlandırmayı korumanıza yardımcı olabilir.
    • Arkadaş görüşmelerinizi size yakın olabilecek konumları seçerek, arttırmaya çalışın.
    Bu önlemler kolayca alınabilecek şeyler gibi dursa da çoğu zaman bir terapi süreci olmadığında uygulanamaz. Bu nedenle önlemlere rağmen çözüm bulamamış olabilirsiniz ve tek başınıza üstesinden gelemeyebilirsiniz. Bu noktada bir klinik psikolog desteği almak sizin için iyi bir başlangıç olabilir. Şişli Terapi Enstitüsü'nde bulunan uzman kadromuz bu sorunu aşmanıza destek olabilir. Terapi sürecine başlamak için  0552 347 00 20 numaradan bizlere ulaşabilirsiniz.

    Paylaş