Beşiktaş Sarıyer Şişli İstanbul Levent
Ergen Terapisi

Ergen terapisi, depresyonun tedavisinde önemli bir rol oynar ve gençlerin bu zorlu duygusal durumu aşmalarına yardımcı olur. Terapide, öncelikle depresyonun belirtileri ve şiddeti değerlendirilir. Terapistler, ergenlerin depresyonun kökenlerini ve tetikleyicilerini anlamalarına yardımcı olur ve bireysel ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş tedavi planları oluşturur. Aile terapisi de, aile üyeleri arasında iletişimi ve destek mekanizmalarını güçlendirmek için kullanılabilir. Gerektiğinde, terapistler psikiyatristlerle iş birliği yaparak ilaç tedavisi de önerebilirler. Ergen terapisi, depresyonla mücadelede gençlere güvenli bir alan sunar ve onların duygusal iyilik hallerini yeniden kazanmalarını sağlar.

Ergen terapisi, kaygı bozuklukları yaşayan gençlere özel olarak odaklanarak onların günlük yaşamlarını olumsuz etkileyen endişe ve korkularla başa çıkmalarını sağlar. Bu süreçte terapistler, gençlerin kaygılarını tetikleyen düşünce ve davranışları belirlemelerine yardımcı olur.  Terapistler, gençlerin kaygıyla başa çıkarken kendilerine güvenmelerini sağlamak için empati ve destek sunar. Ailelerin de sürece dahil edilmesi, gençlerin evde ve okulda desteklenmesi açısından önemlidir. Ergen terapisi, kaygı bozuklukları ile mücadele eden gençlerin duygusal ve psikolojik sağlığını iyileştirerek, onların daha sağlıklı ve dengeli bir yaşam sürmelerine katkı sağlar.

Ergen terapisinde kişilik bozukluklarının işleyişi, gençlerin kendilik algıları, duygusal düzenlemeleri ve sosyal ilişkilerinde yaşadıkları zorlukları ele almayı hedefler. Bu süreçte terapistler, ergenlerin kişilik bozukluklarının belirtilerini tanımlamak ve anlamak için kapsamlı bir değerlendirme yapar. Kişilik bozuklukları, genellikle gençlerin düşünce, duygu ve davranışlarında kalıcı ve yaygın örüntüler olarak ortaya çıkar. Terapi sürecinde, ergenlerin bu örüntüleri fark etmeleri ve değiştirmeleri teşvik edilir. Terapiler, gençlerin olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmelerine, duygusal düzenleme becerilerini geliştirmelerine ve sağlıklı ilişkiler kurmalarına yardımcı olur. Ayrıca, aile terapisi de ergenin çevresiyle olan etkileşimlerini ve destek sistemini güçlendirmeye odaklanır. Ergen terapisi, kişilik bozukluklarının erken tanı ve müdahalesi sayesinde gençlerin daha sağlıklı bir yetişkinlik dönemine adım atmalarını destekler.

Tedavi genellikle ilaçlar ve psikoterapi kombinasyonuyla yapılır. İlaçlar, duygusal dalgalanmaları dengelemek ve semptomları kontrol altında tutmak için kullanılır. Psikoterapi ise ergenin duygusal ve davranışsal tepkilerini yönetmesine yardımcı olur. Bilişsel davranışçı terapi (BDT), ergenin düşünce kalıplarını tanımasına ve olumlu davranış değişiklikleri yapmasına destek olur. Aile terapisi, aile içi ilişkileri güçlendirir ve destek sağlar. Ergenin günlük rutinleri, uyku ve beslenme düzenlemeleri terapinin önemli bir parçasıdır. Ergen terapisi sürecinde destek grupları ve eğitim programları da ergenin ve ailenin bilgi düzeyini artırarak iyileşmeye katkıda bulunabilir. Son olarak, tedavi sürecinde ergenin duygusal durumunu takip etmek ve gerektiğinde tedaviyi ayarlamak önemlidir. Bu bütünsel yaklaşım, ergenin bipolar bozuklukla daha etkili bir şekilde başa çıkmasına yardımcı olur.

Ergen terapisinde TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) olan müdahale biçimleri, genç bireylerin yaşadığı travmatik deneyimlerin etkilerini hafifletmeyi amaçlar. Bu terapi, öncelikle bireyin güvenliğini sağlamak ve travmanın neden olduğu duygusal yaraları onarmak için odaklanır. Terapistler, gençlerin travma sonrası semptomlarıyla başa çıkabilmeleri için çeşitli stratejiler kullanır. Bunlar arasında, duygusal düzenleme becerilerinin geliştirilmesi, travmatik olayların yeniden işlenmesi, stres yönetimi tekniklerinin öğretilmesi ve gençlerin duygusal ifade ve paylaşımını teşvik etme bulunur. Ayrıca, destekleyici bir terapötik ilişki kurulması ve gençlerin güçlü yanlarının keşfedilmesi de önemlidir. TSSB olan gençler için terapi, travmatik deneyimlerin etkilerini azaltmak, güvenliğini sağlamak ve sağlıklı adaptasyon süreçlerini desteklemek amacıyla bireysel ihtiyaçlara göre özelleştirilir. Terapistler, gençlerin duygusal iyilik hallerini yeniden kazanmalarına ve günlük yaşamlarını sürdürebilmelerine yardımcı olacak şekilde tedavi süreçlerini yönlendirirler.

 İlk olarak, bireyin sağlık durumu ve beslenme alışkanlıkları detaylı bir şekilde değerlendirilir. Terapist, bireyin yeme bozukluğunun nedenlerini anlamak için geçmiş deneyimlerini, duygusal durumunu ve ilişkilerini göz önünde bulundurur. Tedavi sürecinde, bireye sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve beden algısı konusunda eğitim verilir. Beslenme planlaması yapılırken bireyin ihtiyaçlarına ve tercihlerine özen gösterilir.

Psikoterapi seansları, bireyin yeme bozukluğuyla ilişkili duygusal sorunlarını anlamasına yardımcı olur ve bu sorunlarla başa çıkma becerilerini geliştirmesine destek olur. Aile terapisi, ailenin bireyin iyileşme sürecine nasıl destek olabileceğini anlamalarını sağlar ve iletişim becerilerini güçlendirir. Grup terapisi, bireyin diğer insanlarla deneyimlerini paylaşmasına ve destek bulmasına olanak tanır.

Müdahalelerde multidisipliner bir yaklaşım benimsenir; beslenme uzmanları, doktorlar ve psikologlar birlikte çalışarak bireye bütüncül bir destek sağlarlar. Terapi süreci boyunca bireyin ilerlemesi düzenli olarak izlenir ve gerektiğinde tedavi planı revize edilir. Temel amaç, bireyin sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturmasını sağlamak ve yeme bozukluğuyla ilişkili duygusal ve fiziksel sorunları en aza indirgemektir.