Dürtüselliğin Yeme Bozukluklarıyla İlişkisi
Yeterli öngörü olmaksızın harekete geçme ve kontrolsüzlük sonucu hazzı erteleyememe, dürtüsellik olarak tanımlanabilir. Bu durum potansiyel riskleri dikkate alamamaya neden olur. Dürtüsellik çok boyutlu bir yapıdır.
Bağımlılıktan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna kadar pek çok psikopatoloji ile ilişkilidir. Bu çevrede yeme davranışı yeme bozuklukları ve obezite de dürtüsellik anahtar bir kavram olarak görülmektedir. Nitekim obez çocuklarda, tıkanırcasına yeme bozukluğu olan kadınlarda ve kısıtlayıcı tarzda yiyenlerde dürtüselliğin daha fazla olduğu çeşitli araştırmalarda gösterilmiştir.
Çeşitli Boyutları
Dürtüsellik ve ilişkili bozukluklardan söz edildiğinde daha çok bu davranışların sürekli olduğu durumlar esas alınmaktadır. Dürtüsellik yaygın olarak kullanılan bir kavramdır. Ancak dürtüselliği araştıran bilimsel çalışmalar temelde bazı problemlerle karşı karşıyadır. Dürtüsellik birbiriyle ilişkili birçok farklı boyutun bir araya getirdiği bir bütün olarak düşünülmelidir. Bu boyutlardan bazıları ödülün gecikmesini tolere edememe, zaten başlamış bir tepkiyi durduramama ve dikkatsizlik boyutlarıdır. Ayrıca kişilerin bağımlılık ya da patolojik yeme biçimlerini meydana çıkaran özelliklerinin bir kişilik bileşeni olarak anlaşılabileceği farklı perspektifler de mevcuttur.
Bu tanım problemlerine rağmen dürtüsellik ile yeme bozuklukları ve obezitenin ilişkide oldukları çeşitli araştırmalarla gösterilmiştir.
Dürtüsellik ve Obezite
Obezite, hem birey hem de toplum için yarattığı olumsuz sonuçlar göz önüne alındığında korunma ve tedavisi bakımından önem arz etmektedir. Dürtüsellik de bu çerçevede değerlendirilmesi gereken önemli bir kavramdır. Obezite ve dürtüsellik arasındaki ilişki bilimsel ölçümlerle ortaya konmuştur. Obez kişilerin zayıf olanlara göre daha fazla dürtüsel olduğu gösterilmiştir. Benzer ilişki çocuk ve ergenlerde de gözlenmektedir. Ayrıca obez kişilerde dürtüsellikle ilişkili olan madde bağımlılığı gibi psikopatolojilere de daha sık rastlanmaktadır.
Dürtüselliğin gıda alımına etkisi üzerine yapılan araştırmalar incelendiğinde. Normal kilolu sağlıklı kadınlarda, dürtüselliği daha fazla olanların gıda alımı ve yeme bozukluklarıyla ilgili düşünce ve davranışların daha fazla olduğu saptanmıştır. Dürtüsellik, bir kişilik özelliği olarak obezitenin gelişmesi ve devam etmesinde potansiyel rol oynayıcı olabilir. Bireyin kontrolsüz ve aşırı gıda alımına sebep olabilir. Bu durum, uzun vadede sağlıklı gıdalar tüketmek yerine haz veren gıdaların tercih edilmesi olarak yansımaktadır.
Dürtüselliğin bir diğer boyutu olan dikkat eksikliğine araştırmalarda daha az değinilmiştir. Dikkatsizliği daha fazla olan obezlerin uzun dönemde kilo vermede daha az başarılı oldukları gösterilmiştir. Keza çocukların dikkati odaklama ve değiştirebilme de kilolu olmayanlara göre daha başarısız oldukları gösterilmiştir.
Dürtüsellik ve Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu
Tıkanırcasına yeme bozukluğu, kişinin kontrolsüz bir şekilde yiyebileceğinden daha fazla miktarda yemeği belirli bir zaman da tüketmesidir. Bu yeme bozukluğunda temel bir yerde tıkanırcasına yeme atakları vardır. Tıkanırcasına yeme bozukluğunun da gerek başlaması ve gerekse devamında dürtüselliğin önemli bir etken olduğu düşünülmektedir. Tıkanırcasına yeme bozukluğu olsun ya da olmasın, yeme bozuklukları olan kişilerde dürtüsellik artmış olarak görülmektedir.
Yağ, şeker ve tuzdan zengin gıdaların aşırı tüketimi tıkanma ataklarına sebep verebilir. Bu gıdalar, tolerans ve yoksunluk semptomlarının gelişmesine ve aşerme davranışlarına yol açtığı gösterilmiştir. Bu gözlenen davranışlar madde bağımlılığında gözlenen davranışlarla benzeşmektedir.
DEHB olan hastalarda da tıkanırcasına yeme davranışları gözlenebilir.bireylerdeki obezitenin tıkanırcasına yeme davranışları sonucunda geliştiği düşünmektedir. Bu durumda tıkanırcasına yeme bozukluğu bir yeme bağımlılığı olarak değerlendirilir. Ancak değerlendirilmez ise gıdaların aşırı tüketimi madde bağımlılığının başka bir formu olarak değerlendirilebilir. Tıkanırcasına yeme bozukluğundaki dürtüsellik, gerek amaca yönelik davranışlar göstermesi gerekse ödül duyarlılığındaki artış madde bağımlılığındaki davranışlarla benzeşmesidir.
Uzman Bir Psikolog Desteği Almak
Yeme Bozuklukları, kişinin gündelik yaşamını olumsuz anlamda etkileyebilir. Terapi desteği almak, kişinin histerik semptomlarını yönetmesine ve hayatının kalitesini arttırmasına yardımcı olabilir.
Terapi desteği aynı zamanda kişinin kendine ve hayatına yönelik pozitif düşünceler oluşmasına, kendine yönelik yıkıcı düşünceleri yok etmesine, kendine ve hayatına yönelik pozitif düşünceler oluşmasına yardımcı olmaktadır.
Bu nedenle psikolojik destek almak, Yeme Bozukluğu olan kişiler için önemli bir tedavi yöntemidir. Uzman bir psikolog, kişinin histerik semptomlarını ve nedenlerini anlamaya çalışarak, semptomların azalması ve anlaşılması yönünde uygun tedavi yöntemlerini belirlemeyi amaçlar. Siz de bu konuda zorluk yaşıyorsanız, İstanbul Beşiktaş’ta bulunan ve Şişli Terapi Enstitüsü bünyesinde barındırdığımız uzman terapistlerimizden psikolojik destek alabilirsiniz.