Biriktiricilik Bozukluğu (İstifçilik)

Biriktiricilik Bozukluğu (İstifçilik)

Eskiden çok değerli şeylerin (para ve değerli taşlar gibi) biriktirilmesi istif olarak adlandırılmıştır. Günümüzde ise her şeyi ve genellikle değersiz, kullanışlı olmayan şeylerin biriktirilmesi biriktiricilik bozukluğu olarak tanımlanır.

Bu bozukluğa sahip olan kişiler, değersiz, kullanışsız, maddi açıdan pek de değerli olmayan, gereksinim duyulmayan birçok eşyayı saklama, biriktirme ve elden çıkarma konusunda problem yaşarlar. Amerika’da yürütülen çalışmalara göre tüm nüfusun %6’sı, 19 milyon Amerikalı, biriktiricilik bozukluğuna sahiptir. Obsesif Kompulsif Bozukluğu görülen kişilerin %20’sinde biriktiricilik bozukluğuna da rastlanmıştır. Yaşla birlikte şiddetinin de arttığı gözlemlenmiştir. Ortalama başlangıç yaşı genellikle 12 ya da 13’tür.

Biriktiricilik Bozukluğunun Belirtileri ve Nedenleri

Bu bozukluk bireyleri duygusal, düşünsel ve davranışsal olarak ciddi bir biçimde etkilemektedir. Genel belirtileri şu şekilde sıralayabiliriz: -Danışan güçlü bir biriktirme dürtüsü altındadır. Bu biriktirdikleri eşyalardan vazgeçmeye çalışırken büyük zorluklar çeker ve sıkıntı hissederler. Biriktirilen eşyalar; kitaplar, tarihi geçmiş yiyecekler, plastikler, çöp artıkları vb. gibi şeyler olabilir. -Sahip olunan şeylere karşı ciddi bir bağımlılık gözlemlenir. Başkalarıyla paylaşmaya karşı tepkililerdir. -Evin çok fazla dolu olması, eşyaların sığmaması, merdivenlere ve sokağa kadar taşması gibi durumlar gözlemlenir. -Bu yaşam alanlarının aşırı dolu olması sebebiyle günlük hayatlarında zorluklar yaşarlar.

Örneğin banyonun tıka basa dolu olması sebebiyle banyo yapamama, mutfağın doluluğundan yemek pişirmekte zorlanmak, evi temizleyememek ve bu durumu sürekli ertelemek gibi. -Yoğun bir şekilde hissedilen utanç ve mahcubiyet duyguları gözlemlenir. -Sosyal hayatın da bu durumdan etkilenmesi kişileri depresyona sürükleyebilir. Biriktiricilik bozukluğun altında yatan pek çok neden vardır. Bu nedenler genetik, psikolojik, çevresel olabilir. Örneğin kişi biriktirdiği eşyaların ilerleyen dönemlerde çok yararlı olacağını düşünüyor olabilir. Eşyalarına fazlasıyla anılar ve anlamlar yüklemiş olabilir. Etrafını saran eşyalardan dolayı kendini güvende hissettiği için bunu yapıyor olabilir. Yaşla beraber artan yalnızlık ve azalan sosyal çevrenin etkisiyle, birey bu durumdan kaçınmak için istifçiliğe yönelmiş olabilir. Kişinin geçmişinde bir travma olabilir; örneğin yangında veya depremde sevdiklerini kaybetmiş olabilir. Depresyon ya da anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıklara sahip olmak da bu bozukluğun görülmesine sebebiyet verebilir.

Uzman Bir Psikolog ile Görüşmek ve Terapi Süreci

Biriktiricilik bozukluğuna sahip olan kişiler genellikle yakın çevreleri tarafından bir psikolog ya da terapistle yönlendirilir. Biriktiricilik Bozukluğu tedavi edilebilirdir. Uzman psikolog danışan üzerinde bir değerlendirme uygular. Değerlendirme bu hastalığın hayatınızı ne kadar ve ne yönde etkilediği, durumu sizin nasıl algıladığınız, rahatsız olup olmadığınız, ne zamandan beri bu belirtilere sahip olduğunuz gibi soruları içerir. Bu değerlendirmenin sonuçlarına göre uygun terapi yöntemi belirlenir. Genellikle tercih edilen terapi yöntemi Bilişsel-Davranışçı Terapidir. Danışan kendisini istiflemeye yönelten dürtüyü tanımayı ve onu değiştirmeyi, baskılamayı öğrenir. Motivasyon odaklı çalışmalar yapılabilir. Aynı zamanda bozukluğun şiddetine bağlı olarak antidepresan ilaçlar da kullanılabilir. Danışan ve çevresinin iletişimi ve etkileşimi de çok önemlidir. Çünkü bu bozukluğun temel sebeplerinden biri yalnızlık ve sosyal izolasyon olduğu için, bu süreçte kişinin çevresinden gelen motivasyon ve destek, terapi için oldukça anlamlı ve değerlidir.

Terapi desteği aynı zamanda kişinin kendine ve hayatına yönelik pozitif düşünceler oluşturmasına olanak sağlar. Kendine yönelik yıkıcı düşünceleri yok etmesine bunun yerine pozitif düşünceler geliştirmesine yardımcı olmaktadır.

Bu nedenle psikolojik destek almak, cinsellikle alakalı problemler yaşayan kişiler için önemli bir tedavi yöntemidir. Uzman bir psikolog, kişinin korku ve endişelerinin nedenlerini anlamaya çalışarak, semptomların azalması ve anlaşılması yönünde uygun tedavi yöntemlerini belirlemeyi amaçlar. Siz de bu konuda zorluk yaşıyorsanız, İstanbul Beşiktaş’ta bulunan ve Şişli Terapi Enstitüsü bünyesinde barındırdığımız uzman terapistlerimizden psikolojik destek alabilirsiniz.

Facebook
Threads
LinkedIn
X