Bağlanma Kuramı Nedir?

Bağlanma Kuramı

Bağlanmak nedir? Hayatımızda olan insanlara nasıl bağlanırız? Neden birine bağlanmaya ihtiyaç duyarız veya neden birine bağlanmaktan korkarız? Romantik ilişkilerimizde veya arkadaşlık ilişkilerimizde benzer sorunlarla karşılaşmaktan hepimiz farklı çözümler üretiriz. Bunu açıklayan birçok teori mevcut olsa da en güveniliri bağlanma teorisi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu teori çocukluk yaşantımızdan bugüne dek psikoloji açısından en zengin bilimsel  araştırmalarla karşımıza çıkmaktadır. Bu teorinin derinliklerinde  sevgi,  güven, huzur gibi durumları başkasından temin etme ihtiyacı yatıyor. Bu teoriye göre ilk etapta aileden beklenen bu güven ve sevgi ileriki dönemde duygusal ilişki içerisine girdiğimiz partnerler tarafından bekleniyor. Erken çocukluk döneminde ebeveynlerimizle yaşadığımız deneyimler, ileride yakın olduğumuz insanlara karşı beklentilerimizi de şekillendiriyor. Bağlanma teorisi ortaya atıldıktan kısa bir süre sonra  çalışmalar başlamıştır.

Bağlanmanın Değerlendirilmesi

John Bowlby’in takım arkadaşı Mary Ainsworth tarafından bağlanmanın değerlendirilmesi için geliştirilmiştir. Deneyde Uganda ve ABD’de yaşayan çocuklar ve anneleri üzerinde gözlemlerde bulundu. Bu deney çocukların 12-18 aylık olduktan sonra çocukların gösterdiği bağlılıktaki güveni ölçmek için geliştirilen bir deneydir. Bu teste yabancı ortam deneyi adı verilir.

Deneyde, 12-18 aylık bir çocuk ve annesi, bir odaya getirilir ve çocuk, annesi ile birlikte odaya alınır. Daha sonra, annesi odayı terk eder ve çocuk yalnız kalır. Bir süre sonra, yabancı bir kişi odaya girer ve çocuğa yaklaşır. Daha sonra, annesi tekrar odaya girer ve çocuk yeniden birlikte olmak istediği ebeveyni ile yeniden bir araya gelir.

Bu değerlendirmede iki amaç vardır:

  • Çocuğun keşif davranışını incelemek ( yeni oyuncaklar keşfi),
  • Çocuğun ebeveynin ortamdan ayrılıp geri döndüğünde verilen tepkisini incelemektedir.

Ebeveynine güvenli bağlanan çocuklar, annelerinin odayı terk etmesinden rahatsız olurlar, ancak yabancı bir kişi yaklaştığında, çocuklar genellikle meraklı ve ilgili bir şekilde tepki verirler. Anne odaya geri döndüğünde, çocukların güvenli bağlanma stilinde olanları genellikle ona koşar ve sakinleşir.

Ebeveynine kaygılı bağlanan çocuklar, ebeveyni yanında olduğu zaman huzursuzdurlar. Ebeveyni gittiği zaman ağlar, geri geldiği zaman yanına koşar ve tekmelemeye başlar.

Ebeveynine kaçıngan bağlanan çocuklar, ebeveyni olmadığı zaman ağlamaz ve geldiği zaman öfkeli olurlar.

Yabancı Ortam Deneyi, çocukların bağlanma stillerinin belirlenmesi için önemli bir araçtır. Bu stillerin belirlenmesi, çocukların duygusal ve sosyal gelişiminde önemli bir rol oynar.

Bağlanma teorisi ortaya atıldıktan kısa bir süre sonra  12 aylık çocuklar üzerinde yapılan araştırmalar sonucu Güvenli bağlanma, Kaygılı-Kararsız bağlanma, Kaçıngan bağlanma ve Karışık bağlanma başlıkları altında incelenmiştir.

Bağlanma Türleri Nelerdir?

Güvenli Bağlanma

Güvenli bağlanan çocuklar ebeveynlerinden uzak kaldıklarında huzursuzluk hissedip olumsuz tepkiler verseler dahi tekrar bir araya geldiklerinde çabucak sakinleşip, normale dönerler. Bu çocuklar ebeveynlerinin varlığında kendilerini güvende hissedip bağımsızca etrafı anlamaya ve oyun oynamaya yönelirler. Bu şekilde bağlanan insanlar genelde sevgi dolu, yakınlıktan korkmayan ve genellikle ilişkilerinden memnun insanlardır. Partnerlerine  şefkat göstermekten zorlanmazlar, rahatlıkla güvenirler, ihtiyaçlarını ve isteklerini ifade etmekte zorlanmazlar. Bağlanma türleri arasında en ideal bağlanma türüdür. Araştırmalara göre Amerikalı bebeklerin %60-65’i bu gruptadır.

Kaygılı- Kararsız Bağlanma

Kaygılı-kararsız bağlanan çocukların ebeveynleri yanlarındayken bile huzursuzdurlar. Güvenli bağlanan çocukların aksine, bu çocuklar yaşadıkları güvensizlik duygusundan dolayı huzurlu bir şekilde çevreyi keşfedemez  ya da oyun oynamak gibi aktivitelere pek yönelmezler. Ebeveynlerinden ayrıldıklarında huzursuzluk hissederler. Ebeveynleri geri döndüğünde bile  kolayca sakinleşemezler ve ebeveynlerine duydukları kızgınlığın geçmesi zaman alabilir. Yetişkinlik döneminde daha bağımsız, kendine güvenen ve insanlara bağlanmak istemezler. Yakın ilişkiler boğucu hissettirir ve bağımsızlığınızı tehdit ettiğini düşünürsünüz. Daha çok mesafeli ilişkiler istenir, fazla samimiyetten kaçınılır.

Kaçıngan Bağlanma

Kaçıngan (kaçınmacı) bağlanan çocuklar ise çoğu zaman ebeveynlerine karşı kaçınma davranışları gösterirler. Aynı odadayken bile onlarla fazla iletişim kurmazlar, ayrıldıklarında ağlamazlar ve bir araya geldiklerinde de ebeveynle bir temas kurmaya çalışmazlar. Kaçıngan davranış stiline sahip bireyler, samimiyete ihtiyaç duyduğunu hisseder ancak gösterilen hiçbir samimiyet yeterli değildir. Partnerinin onu gerçekten sevip sevmediğini, kendisinin sevilmeye değer olup olmadığını sürekli sorgulama içerisinde olurlar. Partnerinden umutsuzca güvenlik ve ilgi beklentisi içerisinde olurlar ve ne yazık ki çoğunlukla bu durum partnerlerini onlardan uzaklaştırır. Araştırmalara göre Amerikalı bebeklerin %20’si bu gruba girerler.

Karışık Bağlanma

Bağlanma teorisinde, güvenli bağlanma stili ile güvensiz bağlanma stillerinin birleşimi olarak karşımıza ‘Karışık Bağlanma’ çıkar. Karışık bağlanma stillerine sahip olan çocuklar, bazen güvenli bağlanma stillerine sahip olan çocuklar gibi, ebeveynlerine bağımlıdırlar ve sevgi dolu davranışlar sergilerler. Ancak diğer zamanlarda, güvensiz bağlanma stillerine sahip olan çocuklar gibi, ebeveynlerinden uzaklaşırlar ve bağımsızlık arayışına girerler. Bu davranış örüntüleri, çocukların ilerideki ilişkilerinde çelişkili davranışlar sergilemelerine neden olabilir.

Güvenli Bağlanma Nasıl Kazanılır?

Bu konuda farkındalıklarınızı arttırarak, başkaları ile yakınlaşmaktan ve duygusal olarak bağlanmaktan kaçındığınız yolları keşfedebilirsiniz. Kazanılmış güvenli bağlanma stili oluşturmak için çalışabilirsiniz. Ne istediğinizi ve neye ihtiyacınız olduğunu iyi belirleyin. Psikoterapi, güvensiz bağlanma kalıplarınızı değiştirmek için yardımcı olabilir. Güvenilir bağlanma stiline sahip bir partner seçerek savunma mekanizmalarınıza meydan okuyabilir  ve bu ilişkide kendinizi geliştirebilirsiniz. Bağlanma stilimizi değiştirmek pek kolay olmayacaktır. Bunun için en etkili yöntem olan terapiye başlanmalıdır.

Uzman Bir Psikolog Desteği Almak

Bazı bağlanma türleri, kişinin gündelik yaşamını olumsuz anlamda etkileyebilir. Terapi desteği almak, kişinin mevcut semptomlarını yönetmesine ve hayatının kalitesini arttırmasına yardımcı olabilir.

Terapi desteği, kişinin çökkünlük dönemlerinde ortaya çıkan semptomları yönetmesine, duygusal dengesini sağlamasına ve kişilik yapısındaki stabil olmayan özellikleri yönetebilmesine yardımcı olabilir. Aynı zamanda kişinin gündelik hayatındaki problemleri yönetebilmesine de yardımcı olabilir.

Terapi desteği aynı zamanda kişinin kendine ve hayatına yönelik pozitif düşüncelerini oluşmasına, kendine yönelik yıkıcı düşünceleri yok etmesine, yardımcı olmaktadır.

Bu nedenle psikolojik destek, ruhsal sorunlar yaşayan bireyler için önemli bir tedavi yöntemidir. Uzman bir psikolog, kişinin yaşadığı sorunun belirtilerini ve nedenlerini anlamaya çalışır. Belirtilerin azalması ve anlaşılması yönünde uygun tedavi yöntemlerini belirlemeyi amaçlar. Siz de bu konuda zorluk yaşıyorsanız, İstanbul Beşiktaş’ta bulunan ve Şişli Terapi Enstitüsü bünyesinde barındırdığımız uzman terapistlerimizden yüz yüze ya da online psikolojik destek alabilirsiniz.

Facebook
Threads
LinkedIn
X