Duygusal Manipülasyon Nedir?
Hiçbirimiz kendimizi “manipülatif” olarak görmek istemesek de her birimiz zaman zaman içinde bulunduğumuz ilişkilerde bu tür stratejileri kullanabiliyoruz.
Kişinin manipülatif biri olup olmadığını aslında davranışın kendisinden ziyade o davranışın arkasındaki niyeti, davranışı gerçekleştirme sıklığı ve davranışı ortaya çıkaran bağlam belirler. Manipülatif davranışlar, birçok romantik ilişkide az ya da çok görülüyor olsa da yakınlığın gerçekten kurulabildiği ve kişilerin partnerinin yanında kendisi gibi davranabildiği ilişkilerde minimuma inebiliyor. Bu kişiler partnerlerinin doğrudan ve açık bir iletişim kurmadığını fark edebiliyor ve aralarındaki yakınlığı riske atmadan şeffaf olabilmenin yollarını bulabiliyorlar. Duygusal manipülasyonun kasıtlı bir davranış şekli ya da tutumu olduğu düşünülmemelidir. Duygusal manipülasyon bir iletişim sorunu gibi görünebilir, ancak manipülatörün (duygusal manipülasyonu yapan kişinin) kişilik yapısının benmerkezci olması bu süreci ortaya çıkaran asıl nedendir. Manipülatör kişi çözüm istiyor gibi görünmesine rağmen, aslında partnerinin kendini kabullenmesini amaçlar.
Duygusal Manipülasyon Nasıl Anlaşılır?
Gerçekleri çarpıtma yoluna da başvuran manipülatör birey, ne olduğunu anlamaya çalışan partnerini itaat etmek zorunda bırakır. Kendini zayıf ve güçsüz hisseden partner, bir sonraki tartışmaya daha savunmasız ve kabul etmeye eğilimli girmek zorunda kalır. Aslında diyalog gibi görünen iletişim, bir tarafın baskın olduğu ve süreci belirlediği monolog bir durum şeklini almıştır. İlişkinin akışını manipülatör birey (kadın ya da erkek fark etmeden) belirler. Partnerin duygusal manipülasyona uğraması için, herhangi bir kabahat işlemesi ya da tartışılacak ciddi bir konu olması gerekmez. Tartışmanın konusu, gidişatı ve bitişi manipülatör bireye bağlıdır. Önceleri sesini yükselterek kendini ifade eden manipülatör, sonradan partnerinin direncinin kırılmasıyla normal konuşma tonunda bile başarılı olmaya başlar. Manipülatör, haksız da olsa haklı konuma geçer. Dışarıdan bakan bir kişi, eşit koşullar altında sorun çözmeye çalışan iki birey görür. Ama gerçekte durum böyle değildir. Manipülatör, baskın ve sürecin sonunda haklı çıkan taraftır.
Duygusal manipülasyon az ve seyrek olabileceği gibi, yoğun da olabilir. Sık görülen duygusal manipülasyonda, manipülatör bireyin narsisistik bir sapkınlık içinde olduğu söylenebilir. Yani, bireyin manipülasyonu benmerkezci tutumunu besleyen önemli bir kaynak olmuştur. Manipülatör, karşısındakini tüketerek varlığını devam ettirebilir. Bu bir yandan manipülatörün şikayet ettiği, diğer yandan sürekli tekrarladığı bir durumdur. İlişkilerde psikolojik şiddete maruz kalma biçimleri değişiklik gösterebilir. Diyalog gibi görünen ancak monolog olan tartışmalar; davranışı kısıtlama amaçlı kendine zarar verme tehditleri, ilgi ve sevgi adı altında kontrol ve baskı bunlardan bazılarıdır. Ayrıca, manipülatör partnerini bir takım sıfatlarla (düşüncesiz, sorumsuz, ilgisiz gibi) etiketleyebilir, gerçekleri çarpıtıp pireyi deve yapabilir. Kasıtlı ve direkt cümleler kadar imalı cümleler de manipülasyon aracı olarak kullanılabilir. Eğer siz de ilişkinizde süreğen bir dengesizlik ve çaresizlik hissediyorsanız, sürekli tetikte ve savunma yapma ihtiyacı duyuyorsanız ya da ne yaparsanız yapın bir türlü yeterli olduğunuzu hissetmiyor ve karşıdakini memnun edemediğinizi düşünüyorsanız duygusal manipülasyona maruz kalıyor olabilirsiniz