Psikolojik Dayanıklılık Nedir?
Psikolojik dayanıklılık, stres yaratan bir durumla zihinsel veya duygusal olarak başa çıkabilme durumudur. İşten çıkarılma, ciddi sağlık problemleri, sevilen birinin kaybı, günlük hayattaki stres faktörleri zorlu hayat tecrübelerindendir. Birçok kişi bu tarz olaylar karşısında olumlu tutum sergilemekte zorlanabilmektedir.
Başlangıçta olumsuz duygu durumları ve stres yaşanabilmektedir. Fakat kişiler bu stres yaratan olaylar ile hayatlarını değiştirebilen yeni durumlara, zaman içerisinde adapte olabilmektedir. Bu uyum sağlanması için kişilerin birtakım adımlar atmasını gerektirir. Daha basit bir ifadeyle krizler ve kaos sırasında sakin kalmalarını gerektirir. Uzun vadeli olumsuz sonuçlara yol açmadan olaydan uzaklaşmalarını sağlayan psikolojik ve davranışsal yetenekler geliştiren insanlarda mevcuttur.
Bununla birlikte psikolojik dayanıklılığın hayattaki zorlukları veya stresi yok etmediğini belirtmek önemlidir. Psikolojik dayanıklılığı olan bireyler de zorlu bir deneyim sonrası negatif duygular besleyebilirler. Fakat hayatta aksiliklerin ve acı verici olayların yaşanabileceğinin farkındalığı ile daha olumlu bir bakış açısına sahiptirler.
Kaynağı Nedir?
Psikolojik dayanıklılık çoğunlukla stresin olumsuz etkilerini azaltan ve uyumluluğu destekleyen bir kişilik özelliği olarak görülmektedir. Bu fikir daha tipik olarak “dayanıklılık” olarak adlandırılır. Bu açıdan bazı araştırmalar genetik özelliklere odaklanarak bazı kişilerin dayanıklı olarak doğduklarını öne sürmektedir. Fakat yapılan çalışmalar psikolojik dayanıklılığın öğrenilebilir bir kişisel özellik olduğunu da ortaya çıkarıyor. Bu bağlamda psikolojik dayanıklılığın hem bireyin kişilik özelliği hem de genetik faktörü olduğunu söyleyebiliriz. Psikolojik dayanıklılık, karşı karşıya kalınan gerçekler karşısında öğrenilen ve gelişimsel süreç içeren bir olgudur.
Psikolojik Dayanıklılık Nasıl Desteklenebilir?
Açıklanmasında rol oynayan birçok faktörden söz edilebilmektedir. Fakat çalışmalar bu faktörlerin üç genel kategori altında toplanabileceğini gösteriyor. Bu kategoriler; kişisel yapısal özellikler, ailesel özellikler, dışsal destek sistemleri. Bunlardan ilki fiziksel güçlülük, sosyal olma, zeka gibi kişisel özelliklerdir. İkincisi; ebeveynle veya ebeveyn yerine geçen birisiyle olan ilişkisinin önemidir. Üçüncüsü; dışsal destek sistemleri (sosyal çevre, iş arkadaşları…) Bireylerin zorlukların üstesinden gelme çabalarına yardımcı olan sosyal çevresidir. Örneğin; öğretmenler, komşular, diğer kişiler ya da bir terapist desteğini içerebilmektedir.
Bu üç kategoriye ek olarak yaşam kalitemizi artıracak ve bizi motive edebilecek faaliyetlerde bulunmamız önemlidir. Psikolojik olarak dayanıklı olabilmek için bu motivasyona ihtiyaç duyarız. Meditasyon ve yogayı bunlara örnek gösterebiliriz. Umudunuzu arttırmaya ve hayatınızdaki pozitif yönlere odaklanmanıza katkı da bulunacaklarını söyleyebiliriz.
Bunun yanı sıra psikolojik dayanıklılık için geçmiş deneyimlerden ders çıkarabilmek ve hayatımızdaki değişimleri kabul edebilmek gerekir. Bu geleceğe dair pozitif ve umutlu olabilmek için gereklidir. Bu sayede psikolojik olarak daha dayanıklı hale gelebilirsiniz. Şişli Terapi Enstitüsü olarak psikolojik dayanıklılığınızı artırmaya yönelik ve uzman kadromuz ile psikoterapi desteği sağlıyoruz. Size uygun bir terapistimize sizi yönlendirmemizi isterseniz bize başvuruda bulunabilirsiniz.