Sertleşme Bozukluğu nedir?
Cinsel işlev bozuklukları, danışanların gündelik hayatlarını en çok etkileyen bozukluk türlerindendir. Bir cinsel işlev bozukluğu olarak sertleşme bozukluğu da erkeklerde görülen en yaygın cinsel işlev bozukluklarından biridir.
Erken boşalma durumu da en yaygın görülen sorunlardan biri olsa da bireylerin, sertleşme bozukluğu şikayetiyle bir psikolog ile görüşmeyi tercih etmeleri daha sık gözlemlenir çünkü sertleşme bozukluğu cinsel birleşme için bir engeldir. Bu yüzden halk arasında iktidarsızlık olarak adlandırılmasından dolayı kişiler aşağılanmış ve yetersiz hissedip bir psikolog ve terapi yardımı almaktan oldukça çekinirler. Sertleşme Bozukluğuna genç erkeklerde (20-29 yaş) %8 oranında rastlanırken, 60’lı yaşlardan sonra bu oran %70’lere çıkmaktadır.
Sertleşme Bozukluğu Nedenleri ve Temel Özellikleri
Sertleşme bozukluğu nedenlerini organik/fiziksel veya psikolojik olarak ikiye ayırabiliriz. Fiziksel nedenlerde madde kullanımı, alkol, sigara ve çeşitli diğer ilaçlar sertleşmeyi etkileyen faktörler arasında gösterilebilir. Ayrıca diyabet, parkinson gibi nörolojik hastalıklar, kalp damar hastalıkları (damar sertliği gibi), yüksek tansiyon, penisteki bazı yapısal sorunlar gibi çeşitli hastalık ve bozukluklar da sertleşme bozukluğunu etkileyen faktörlerdendir.
Psikolojik nedenler arasındaysa danışanda görülen kaygı bozukluğu, duygu-durum bozuklukları, bireyin kültürel/dini inançları (evlilik öncesi cinselliğe bakış açısı gibi), depresyon, stres, öfke, kaygı ve suçluluk hissiyatı gibi birçok etmen yer alabilir. Danışan genellikle partnerinin önceki ilişkilerinin üzerine çok fazla düşünür ve sürekli kendi performansını başkalarıyla kıyaslar duruma gelir. Devamlı olarak kendi performansını kıyaslama ve kontrol etmeye çalışma süreci, bireyi cinsellikten zevk almaktan uzaklaştırır. Penisin ön sevişme sırasında ereksiyon olması fakat cinsel birleşme esnasında bu durumu devam ettirememe durumu da yine sertleşme bozukluğu olarak değerlendirilir. Bu durum edinsel olabilir. Cinsel işlev bozuklukları arasında yaşamın sonraki dönemlerinde ilk defa ortaya çıkan tek bozukluktur.
Terapi Süreci
Problemin 6 ay ve daha uzun süredir görülüyor olması tanı için önemli bir kriterdir. Danışanın cinsel öyküsüyle beraber, fiziksel bir hastalık nedenini de elemek amaçlı tıbbi öyküsü de detaylı bir şekilde incelenir. Sertleşme bozukluğunun yaygın olup olmadığı (tamamıyla yitirilen sertleşme özelliği) ya da durumsal (ara sıra karşılaşılan) olup olmadığı bir psikolog tarafından değerlendirilir. Danışan ve partnerinin bu sorunu nasıl algıladığı, durumun yaygınlığı, ne zaman ve nasıl başladığı gibi sorular terapinin bir parçasıdır. Sertleşme bozukluğunun altında yatan nedene göre terapi ve tedavi süreçleri de farklılık gösterebilir. Fiziksel nedenli sertleşme bozukluğunda uzman bir hekimin görüşü doğrultusunda ilaç tedavisine başlanılabilir. Psikolojik kökenli görülen sertleşme bozukluğu tedavisinde ise uzman bir psikolog ile görüşülüp uygun terapi yöntemi belirlenir. Bu süreçte partnerlerin birbirleriyle iletişim içinde olması, dayanışma göstermesi esastır.