Abstinence (Perhiz)
Abstinence (Perhiz), Sigmund Freud tarafından, özellikle ‘nakil aşkı’ ve bu tür bir ‘aşk’ karşısında uygun terapötik tavır ne olmalıdır açıklanırken, ‘tedavi abstinence (Perhiz) ile yürütülmelidir’ şeklinde katı bir şekilde ilan edildiği bir kavramdır (Freud, 1915a, s. 165). Bu, analistin hasta taleplerine açık ya da kapalı erotik tavizler vermemesi gerektiği anlamına gelir. Bunu yapmak, nörotik acıyı yerine koyma zevkleriyle hafifletecek ve daha derin bir yorum yoluyla çözülmesi gereken sorunun çözümünü engelleyecektir. Başlangıçta libidinal baskılara transference içinde sınırlı olmakla birlikte, ‘Abstinence (Perhiz) kuralı’ aynı zamanda negatif transferlere de uygulanır. Analist, hastanın kendisini ‘kötü’ olarak düşündüğü kadar ‘kötü’ olmadığını kanıtlamak için cazip bir duruma düşmemelidir. Genel olarak, Abstinence (Perhiz) ilkesi, transference’i değiştirmek için ne hastayı şımartarak ne de kendi görüşümüzü ısrarla savunarak ya da davranışımızı değiştirerek çabalamamız gerektiğini gerektirir. ‘Abstinence (Perhiz) kuralı’ ile ilgili dört şey daha vurgulanmalıdır: (1) Abstinence (Perhiz), hastanın yaklaşımlarına sessiz kalmakla eşitlenmemelidir; Herbert Schlesinger (2003, ss. 152-154), analistin sessizliğinin bazen bir eylem—hatta hastanın hissedebileceği düşmanca bir eylem—olarak algılanabileceğini akıllıca savunmuştur; (2) Abstinence (Perhiz), hem analizanı hem de analisti etkiler; ilki mahrumiyeti tolere etmek zorunda kalırken, ikincisi hastayı tatmin etme dürtülerini kontrol etmek zorundadır; (3) Abstinence (Perhiz), hastanın analitik benliğini destekleyen ara sıra ve nazik teşvik edici yorumlarla birlikte var olabilir; ve (4) analizin öznel matrisinde tetiklenen Abstinence (Perhiz)’ın uzak türevleri, her iki tarafın da oturumlar sırasında yemek yememesi, içmemesi veya sigara içmemesi (purolar!) gibi şeyleri de içerebilir.