Panik Atak ve Panik Bozukluk

Genel Başlıklar

Panik Atak/ Panik Bozukluk Nedir?

Panik Atakların Biyolojik Nedenleri Nelerdir?

Belirtileri Nelerdir?

Tedavi Süreci Nasıl İlerler?

Uzman Bir Psikolog Desteği Almak

Önemli Noktalar

Panik atak, ani ve şiddetli bir korku ya da endişe duygusuna eşlik eden fizyolojik belirtileri içerebilen bir psikolojik durumdur. Panik ataklar genellikle beklenmedik bir şekilde ortaya çıkar ve kişiyi rahatsız edebilir. Panik atakların nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik, biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucunda ortaya çıktığı düşünülmektedir. Panik atakların tedavisi genellikle psikoterapi veya ilaç tedavisi şeklinde olabilir.

Panik Atak ve Panik Bozukluk

Antik Yunan mitolojisinde yarı keçi yarı insan şeklinde bir yaratık olan kırların ve çobanların tanrısı pan” olarak bilinir. Ormanların ve dağların tanrısı olarak kabul edilirdi. Özellikle korkunç bir ses çıkararak ormanların içinde dolaşır ve aniden insanların karşısına çıkarak, onları korkuturdu. Bu hikayeden hareketle ses, "panikos" olarak adlandırılır ve "panik" kelimesinin kökenini oluşturur.  


Pan'ın adından türetilen "panikos" kelimesi, ilk olarak eski Yunanca'da "korku, korkunç, korkutan" anlamlarında kullanılmıştır. Daha sonra, "panikos" kelimesi, Latince'ye geçerek "panica" olarak değiştirilmiş ve "panik" olarak kullanılmaya başlanmıştır.


Bugünkü anlamı ile "panik" kelimesi, bir anda ortaya çıkan ve kontrol edilemeyen bir korku veya korkunç bir durumu ifade etmektedir. Bu korku genellikle beklenmedik ve aşırı derecede şiddetlidir ve kişiyi zihinsel ve bedensel bir korku sarmalının içerisine sokar.

Ataklar halinde gelen korkulara da ”panik atak” adı verilmiştir.


Panik Atak/Panik Bozukluk Nedir?

Panik atak, beklenmedik bir şekilde, kısa bir zaman aralığında bir anda şiddetli bir korku ya da endişe duygusu olarak tanımlanabilir. Bu atakların kişide aniden ortaya çıkması ile  birlikte birkaç dakika ya da birkaç saat sürebilir. Panik atak sırasında insanlar genellikle  vücudunda nefes darlığı, göğüs ağrısı, titreme, terleme, halsizlik, çarpıntı, mide bulantısı veya baş dönmesi gibi fiziksel belirtilerle karşı karşıya kalarak, bireyde ölüm, kalp krizi geçirme, kontrolü kaybetme gibi bazı korkularla eşlik edebilmektedir.


Panik bozukluk ise, sıklıkla tekrarlayan panik atakların ve bu atakların neden olduğu endişe duygusunun bir sonucudur. Bununla birlikte  bireyin gündelik yaşantısını olumsuz etkileyen bir işlev kaybına neden olur. Panik atakların panik bozukluğu oluşturması için sık tekrarlayan atakların, bireyin hayatını etkileyen bir hale gelmesiyle panik bozukluk olabileceği düşünülür. Panik atak tek başına bir hastalık değildir. Bir atak ya da seyrek ataklar, panik bozukluk olarak görülmemekle birlikte, başkaca psikolojik rahatsızlıkların belirtisi olabilmektedir.


Panik Atakların Biyolojik Nedenleri Nelerdir?

Panik atakların nedeni tam olarak bilinmemekte ancak birçok faktörün etkili olduğu düşünülmektedir. Bunlar arasında:

Genetik yatkınlık: Panik bozukluğu olan birinin aile üyelerinde de bu bozukluk görülme olasılığı yüksektir. Bu genetik bir yatkınlık olarak düşünülebileceği kadar aktarımsal olarak geçen bir durum olarak da düşünülebilir. Panik Ataklar geçiren bir ebeveyne sahip bir birey yoğun kaygı ve korkuyla nasıl baş edebileceğini bilemeyebilir. Bu durumda ebeveyninin gösterdiği tepkiye benzer bir tepki geliştirebilir. 


Beyin Kimyası: Panik atakların oluşmasında beyin kimyası (özellikle serotonin ve norepinefrin) düzeylerinde bozukluklar olduğu düşünülmektedir. Beyin kimyasının her ne kadar panik ataklara sebep olabileceği düşünülse de bireyin duygu ve düşüncelerinin bu kimyasal duruma etki ettiği göz ardı edilmemelidir. 


Stres:  Atakların oluşmasında stresin etkili olduğu düşünülmektedir. Özellikle uzun süreli ve yoğun bir stres durumunda, panik atakların oluşma olasılığı artar.


Travma: Çocukluk çağı travmaları, özellikle de süreğen  cinsel istismar, süreğen şiddet, çocuğun güvenlik duygusunda sarsıntılara sebebiyet verebilecek yaşantılara sahip olması panik atakların oluşmasına yol açabilir.


Fizyolojik: Panik atakların oluşmasında bazı fizyolojik faktörlerin de rol oynadığı düşünülmektedir. Örneğin, tiroit hormonları düzeylerinde bozukluklar, menopoz döneminde hormon değişimleri gibi.


Bu faktörlerin hepsi birlikte veya ayrı ayrı panik atakların oluşmasına neden olabilir. Bunun yanı sıra kişinin kişilik yapısı, duygusal durumu, çevresel faktörler de panik atakların oluşmasına etki edebilir.



Panik Atak Belirtileri Nelerdir?


Panik atak ve panik bozukluk olabileceğinizi düşündüren bazı durumlar arasında şunlar yer alabilir:


Ani ve şiddetli korku ya da endişe duyguları: Bu duygular genellikle beklenmedik şekilde ortaya çıkar ve birkaç dakika ya da birkaç saat içinde geçer.

Evde kalma korkusu: Kişi panik ataklarının gerçekleşeceği yerlerden kaçınmaya veya o yerlere gitmekte zorluk çekmeye başlar.

Hayatını etkileyen endişe: Kişi sürekli bir panik atağının geleceğinden endişe duyar ve bu endişe genellikle hayatının farklı alanlarını etkileyebilir.

Gece uyanma: kişi panik ataklarından sonra geceleri uyanık kalmakta ya da uykuya dalma problemi yaşamaktadır.

Diğer sağlık problemleri: Panik ataklar genellikle diğer sağlık problemleriyle birlikte ortaya çıkabilir, örneğin depresyon, anksiyete bozuklukları veya alkol ya da madde kullanımı..


Panik atak yaşayan bireyler ataklarını çeşitli şekillerde tanımlayabilirler. Ancak genellikle panik atakların fiziksel belirtileri şu şekilde tanımlandığı söylenebilir:


Hızlı veya yüksek bir kalp atış hızı

Nefes darlığı veya nefes alma zorluğu

Terleme

Titreme veya kas gerginliği

Baş dönmesi veya bayılma

Mide bulantısı veya karın ağrısı

Kendini kaybedecekmiş gibi hissetme

Şiddetli korku veya panik

Ölüm korkusu

Atak sırasında bu belirtilerin hepsi birden yaşanmayabilir ancak genelde çoğu kişide en az birkaçı ortaya çıkar. Ayrıca panik ataklar çok hızlı gelişir ve genellikle birkaç dakika ile en fazla 20 dakika arasında sürer.


Panik atakların süresi tek başına panik bozukluğun varlığını belirlemek için yeterli değildir. Ancak panik atakların süresi genellikle 4-6 dakika arasındadır. Eğer bir panik atak süresi bu süreden daha uzunsa veya ataklar düzenli bir şekilde gerçekleşiyorsa, bu durumda bir panik bozukluğu olabileceği düşünülür. Ayrıca bu atakların sıklığı da önemlidir, eğer bir kişi ayda en az 4 atak yaşıyorsa veya ataklar günlük yaşam kalitesini olumsuz şekilde etkiliyorsa panik bozukluğu olabileceği düşünülür.


Yine de unutulmamalıdır ki panik bozukluk tanısı profesyonel bir sağlık uzmanı tarafından yapılmalıdır. Özellikle panik atakların nedeni farklı olabileceği için bu belirtiler başka bir sağlık sorunu tarafından da oluşabilir.


Panik Atak/ Panik Bozukluk Tedavi Süreci Nasıl İlerler?


Panik bozukluk bir hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve günlük yaşamındaki önemli aktivitelerini bozabilir. Panik atak tedavisinde ilaç tedavisi ve psikoterapi genellikle birlikte kullanılır. İlaç tedavisi bu atakların semptomlarını azaltmak için kullanılırken, psikoterapi ise atakların nedenlerini anlamaya ve bu nedenlere yönelik davranışları değiştirmeye yardımcı olur. Panik atak tedavisinde bazı medikal ilaçlar ve psikoterapi tekniği kullanılır. SSRI, SNRI, benzodiazepin türü ilaçlar, rahatsızlığın tedavisinde kişiye özel olarak reçete edilebilir.


Psikiyatrik Tedavi: Psikiyatrik tedavi, panik bozukluğun tedavisinde önemli bir rol oynar. Antidepresanlar ve ansiolitikler gibi ilaçlar, kişinin endişe ve korku düzeylerini azaltarak panik ataklarını azalmasında etkilidir. İlaçlar, kişinin panik ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltarak, kişinin gündelik normal hayatını sürdürmesine yardımcı olur. Psikoterapi ile ilaç tedavisi arasında etkileşim vardır. Psikoterapi, kişinin panik ataklarının nedenlerini ve tetikleyicilerini anlamasına ve atakların oluşmasını önleyebilecek davranışlar öğrenmesine yardımcı olur. İlaçlar ise kişinin endişe ve korku düzeylerini azaltarak panik ataklarını azaltır. Bu iki tedavi yöntemi bir arada kullanıldığında, kişinin panik bozukluğunun daha etkili bir şekilde tedavi edilmesine yardımcı olur. Psikiyatrik tedavi ile ilerleme, kişinin panik ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltmasına, kişinin, hayat kalitesini arttırmasına ve sosyal ve iş hayatını olumlu etkilemesine yardımcı olur



Psikanalitik Terapi panik bozukluk tedavisinde kullanılan bir psikoterapi yöntemidir. Panik bozukluk tedavisinde psikanalitik yaklaşımlar, kişinin geçmişteki deneyimlerinin ve bilinçaltındaki bastırılmış duyusal ve düşünsel yapıların panik ataklara neden olduğunu varsayar.  Bu nedenle, panik bozukluk tedavisinde bu yaklaşım, kişinin bilinçdışındaki duygusal yapılarının, duygusal yaralanmalarının ve travmalarının ortaya çıkarılmasına,  bu yapıların keşfedilmesine ve değiştirilmesine odaklanır. Analitik terapi, panik bozukluk tedavisinde önemli bir yere sahiptir çünkü kişinin panik ataklarının nedenlerini ve tetikleyicilerini anlamasına, kaynağının bilinçaltında yer alan travmalar, yaralanmalar veya reddedilmiş duygusal ihtiyaçlar olduğunu varsayarak çözülmesine odaklanır. Bu yapıların ortaya çıkarılması ve çözülmesi, kişinin duygusal ve düşünsel yapısının iyileşmesine ve panik atakların oluşmasını engelleyecek davranışlar öğrenmesine yardımcı olur. Analitik terapi süreci genellikle uzun süreli bir tedavidir ve terapist ile kişinin arasındaki güvenli bir ilişki oluşmasına önem verilir. Kişi, terapistin yönlendirmesiyle geçmişteki deneyimlerini ve duygusal yapılarının nasıl oluştuğunu inceler. Bu süreçte, kişinin bilinçaltındaki saklı yapıların ortaya çıkarılması ve bunların çözülmesine odaklanır.


Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) panik bozukluk tedavisinde kullanılan bir psikoterapi yöntemidir. Bilişsel Davranışçı Terapide, terapist ile birlikte kişinin panik ataklarının nedenleri ve düzenleyici mekanizmaları incelenir. Kişi, atakları tetikleyen düşünceleri, duyguları ve bedensel reaksiyonları tanımayı öğrenir. Ayrıca, kişi panik ataklarının gelecekte oluşmasını engellemek için güvenli ve etkili yollar öğrenir. Örneğin, kişi atakları tetikleyen düşüncelerine meydan okumayı, gerçekleri kabul etmeyi ve panik ataklarının gelecekte oluşmasını engellemek için bedensel aktivite yapmayı öğrenebilir.

Tedavinin sonunda, kişi panik ataklarının nedenlerini ve tetikleyicilerini tanıyarak, panik ataklarının gelecekte oluşmasını engelleyebilecek davranışları uygulayabilecektir. BDT tedavisi panik bozukluğun önlenmesi veya azaltılması için etkili bir yoldur.


EMDR Terapi Tekniği panik atak gibi belirtilerin tedavisinde kullanılan bir psikoterapi yöntemidir. Terapist, danışanın travmatik deneyimleri hakkında bilgi toplar ve danışanın belirli bir deneyimini işlemesi için göz hareketleri, işitsel uyarılar veya beden hareketleri gibi teknikler kullanır. Danışanın deneyimi işlenirken, onun duygusal tepkileri ve düşünceleri değişebilir. Bu süreç, danışanın travmatik deneyimlerini anlamlandırarak ve yeniden yapılandırarak, belirtilerin azalmasına ve daha iyi bir işleme yeteneğine yol açar.


Kabul ve Kararlılık Terapisi (Acceptance and Commitment Therapy, ACT) panik bozukluk tedavisinde kullanılan psikoterapi yöntemlerinden biridir. ACT, kişinin panik ataklarının nedenlerini ve tetikleyicilerini anlamasına ve bu atakların oluşmasını önleyebilecek davranışlar öğrenmesine yardımcı olur. ACT, kişinin duygusal reaksiyonlarına karşı kabul edici bir tutum geliştirmesine ve bu duygusal reaksiyonların etkisinde kalmamak için kararlılık göstermesine odaklanır. ACT, kişinin duygusal reaksiyonlarının doğal bir parçası olduğunu ve bunların değiştirilemeyeceğini kabul etmesine yardımcı olur.  ACT'de yapılan çalışmalar arasında kişinin amaçlarının belirlenmesi, duygusal reaksiyonların kabul edilmesi, duygusal reaksiyonların etkisinde kalmamak için kararlılık gösterilmesi ve kişinin amaçlarına ulaşmasına yönelik eylem planlarının oluşturulması yer alır.



Uzman Bir Psikolog Desteği Almak

Panik bozukluğu olan kişilerin, uzman bir psikolog ya da psikiyatrist tarafından psikolojik destek alması çok önemlidir. Bu destek, kişinin belirtilerini azaltmaya ve yaşam kalitesini arttırmaya yardımcı olur.


Psikolojik destek, kişinin panik atakları hakkında bilgi edinmesini ve anlamasını sağlar. Bu, kişinin panik ataklarının ne zaman ve neden ortaya çıktığını anlamasına ve bunlarla nasıl başa çıkabileceğine dair bilgi ve beceriler kazandırır.


Psikolojik destek ayrıca, kişinin kaygı düzeyini azaltmaya ve duygusal işlevlerini iyileştirmeye yardımcı olur. Örneğin, terapi sürecinde öğrenilen teknikler, kişinin panik ataklarının semptomlarını azaltmasına ve kontrol altına almasına yardımcı olur.


Bu nedenle psikolojik destek almak, panik bozukluğu olan kişiler için önemli bir tedavi yöntemidir. Uzman bir psikolog, kişinin panik belirtilerini ve nedenlerini anlamaya çalışarak, belirtilerin azalması ve anlaşılması yönünde uygun tedavi yöntemlerini belirlemeyi amaçlar. Siz de bu konuda zorluk yaşıyorsanız, İstanbul Beşiktaş'da bulunan ve Şişli Terapi Enstitüsü bünyesinde barındırdığımız uzman terapistlerimizden psikolojik destek alabilirsiniz.

Paylaş