Klostrofobi

Klostrofobi Nedir? | Nedenleri Nelerdir? | Terapi Süreci | 

Klostrofobi Nedir?

Klostrofobi, kişinin kapalı alanda kalma korkusudur. Klostrofobide kişiler kapalı, dar ve küçük alanlarda kalmaktan korkarlar. Bu yerlere girdiklerinde panik atak geçirmekten, nefessiz kalmaktan ve hatta boğuluyormuş hissine kapılmaktan çok fazla endişe duyarlar. Kimisi odada kilitli kalmaktan dahil korku duyar.  Bu hastalığın boyutu kişiden kişiye göre farklılık gösterir. Klostrofobisi olan bir birey kendini bulunduğu ortamda sıkışıp kalmış hissedebilir ve sanki duvarlar üzerine geliyormuş gibi bir algıya kapılabilir. En sık görülen şekliyle kişi kendini nefes alamıyormuş ve nefessiz kalmış hisseder. Bunun devamında panik nöbetleri görülmeye başlanır. Panik nöbetleri özellikle kapalı bir mekana girildiğinde ve girme ihtimali belirdiğinde ortaya çıkan çok yoğun kaygının yansımasıdır. Kişi bu kaygıyı yaşamaya başladığı an vücut; baş dönmesi, titreme, çarpıntı, terleme gibi farklı reaksiyonlar gerçekleştirir. Zihinde ise; bayılacakmış hissi duyma ve kaygıyla gelen ağlama krizleri başlar. Bu  korkuları üst üste yaşayan kişi, uçağa binmekten, asansöre binmekten, tiyatro ve sinema gibi kapalı salonlara gitmekten korkar ve bu tarz ortamlardan kaçınır.

Nedenleri Nelerdir?

Aslında bu fobinin ele alabileceğimiz tek bir nedeni yoktur. Yetişkinlik çağına gelmeden önceki dönemlerde yaşanmış kabul edilemeyecek bir olay buna neden olabilir ya da çocuğun cezalandırılması için bir yerde kilitlenmesi, kilitlendiği yerde uzun süre durması, o an oradaki düşünceleri ve duyguları bu hastalığın oluşmasını tetikleyen unsulardan olabilir. Klostrofobi başlangıcı çocukluk çağı dışında yetişkinlik çağında da ortaya çıkmış olabilir. Panikatak, agorafobi, travma gibi durumlar bu fobiyi ortaya çıkarmış olabilir. Terapi Süreci Kişinin günlük hayatını etkileyecek, ruh sağlığını bozacak bir seviyedeyse mutlaka psikiyatriste başvurulmalıdır. Depresyon, anksiyete gibi durumlar söz konusu ise tedaviye ek olarak ilaç tedavisine başlanmalıdır. Klostrofobi terapisinde en sık kullanılan terapi yöntemi bilişsel-davranışçı terapidir.  Bilişsel-Davranışçı Terapi yöntemi ile kişilerin olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmeye ve kişinin hissetmiş olduğu korkunun gerçek dışı bir korku olduğunu ayırt edebilmesine çalışılır. Maruz bırakma adı verilen yöntem en yaygın kullanılan davranışçı tekniktir. Bu teknikte kişinin korkularıyla gitgide artan bir derece ile yüzleşmesi hedeflenir. Başlangıçta sıkıntılı ve korku verici olan bu işlem, hasta korkulan yerde uzun süre durursa alışma ve  korkunu azalması ile sonuçlanır. Tedaviye istekli ve uyumlu olan bir bireyde birkaç seansta önemli bir ilerleme kaydedilebilir. Şişli Terapi Enstitüsü uzman kadrosu ile klostrofobi tedavisinde sizlere yardımcı olmak isteriz.

Powered by Froala Editor